Zeki Müren'in taş plaklar döneminde, yani 1950'lerde başlayan ve epeyce hızlı giden plak kariyeri 1975 sonrasında yavaşlamaya başlamıştır. Kendisi artık eskisi kadar sıklıkla plak doldurmak için stüdyoya girmez ama eski 45'liklerinin toplamalarından oluşan albümler yayımlanmaya devam eder.
Grafson'un dört 33'lükten oluşan "Pırlanta" serisi, Sahibinin Sesi firmasının taş plak kayıtlarından derlediği "Altın Eserler" 33'lüğü, yine Grafson'un "Hatıra" ve "Anılarım 1" adı verilmiş 33'lükleri, 1975-1980 arası Zeki Müren ismini yine plak dükkanlarının baş köşelerinde tutacak toplama albümler olur.
Müren özellikle 1976'dan sonra çok az plak doldurur. Mesela 1976 ve '77'de birer 45'lik doldurur sadece. '76'da Odeon hesabına "Güneşin Oğlu", '77'de Coşkun Plak hesabına "Mücevher 1" 33'lüklerini kaydetmek için stüdyoya girer.
Sonra Elenor Plak'la anlaşır, 1978 yılında "Sükse" ve "Nazar Boncuğu" adları verilmiş iki yeni Müren 33'lüğü ve 1979 yılında bir de Elenor etiketli 45'lik çıkar piyasaya.
Dönem arabeskin giderek etkisini arttırdığı bir dönemdir. Zeki Müren de bu furyaya ayak uydurmaktan geri kalmaz. Plak ve sahne kariyeri boyunca ağır alaturka eserlerin yanında popüler alaturka şarkılar, dönemin moda fantazi şarkıları, türküler hatta aranjmanlar da söylemiştir ama dönemin arabesk anlayışına "Dost Bildiklerim", "Hayat Harcadın Beni" gibi şarkılarla o yıllarda yavaş yavaş ısındığı söylenebilir.
Bu ısınmanın sonucu ise Türküola Plak ile anlaşması sonrasında yayımlanan ilk 33'lükle belirginleşir.
1980 yılı sonunda yayımlanan "Kahır Mektubu" enteresan bir denemedir. Plağın A yüzünde yer alan 26 dakikalık bu şarkı bir alaturka – arabesk eserdir ve Arap müziğinin o bitmek bilmeyen şarkılarını andırmaktadır. Nitekim Müren'in sesinden "Kahır Mektubu" çok sevilir ve ilgi görür.
1982 yılında ise Zeki Müren bu defa Selami Şahin'in prodüktörlüğünde stüdyoya girer ve bu iki büyük ismin ortak çalışması "Eskimeyen Dost" adlı bir albüm olarak dinleyici karşısına çıkar.
Bu albüm "Kahır Mektubu"nun yarattığı etkiyi ikiye katlayacak ve Zeki Müren'i o dönem tekrar popüler kılacak bir albüm olacaktır. Zira 1980 yılında geçirdiği kalp krizi sonrası sahnelerden uzaklaşan Müren daha sakin bir döneme girmiştir ve en dişli rakibi Bülent Ersoy'un plak dünyasında değil belki ama sahnelerde ve magazin dünyasında fırtına gibi estiği, manşetlerde başı tuttuğu bir dönemdir.
1982'de Türkiye'de Türküola etiketiyle yayımlanan "Eskimeyen Dost" her nedense ve nasılsa Almanya'da farklı bir biçimde basılır. Kapak fotoğrafı aynıdır ama grafik tasarımındaki çerçeve ve fotoğraf renklendirmesi yoktur Almanya baskısı plağın kapağında. Fakat daha da önemli bir eksik vardır bu plakta. Türkiye baskısındaki bir şarkı Almanya baskısında yer almaz. Şarkıların sıralaması da değişmiştir.
Selami Şahin bu albümün sadece prodüktörü değildir; albümde aynı zamanda beş de bestesi vardır. İşte o beş şarkıdan biri de sözlerini Ahmet Selçuk İlkan'ın yazdığı "Acaba"dır ve plağın Türkiye baskısında B yüzünün ikinci yer almaktadır. Almanya baskısının kayıp şarkısı da "Acaba"dır.
Genellikle tam tersi olup Almanya baskılarına fazladan şarkı konurken bu şarkı neden çıkarılmış bilinmez. Ancak sonrasında bu albüm Türkiye'de hep bu şekilde yayımlandı. Dokuz şarkı olarak ve farklı şarkı sıralamasıyla.
Genellikle tam tersi olup Almanya baskılarına fazladan şarkı konurken bu şarkı neden çıkarılmış bilinmez. Ancak sonrasında bu albüm Türkiye'de hep bu şekilde yayımlandı. Dokuz şarkı olarak ve farklı şarkı sıralamasıyla.
Çok kez farklı kapaklarla (kimi zaman "Sev Beni" adıyla) CD formatında yeniden basıldı, hatta 1986 yılında Özer Plakçılık etiketiyle basılmış bir kaseti de var ve şu anda dijital platformlarda hem o kaset hem de Türküola'nın CD baskısı yüklü ama bunların hepsi Almanya'daki baskının uzantıları. Türkiye'deki baskı ise sadece o dönem basılan o seride kalmış vaziyette.
Nitekim bu yeni basım plak da yine aynı Almanya baskısının üzerinden yapılmış. Şarkıların sırası orijinal plaktan farklı, "Acaba" yine yok, "Kayboldum Aşk Yollarında"nın adı "Sev Beni Beni" olmuş. Türkiye baskısındaki açılır kapaksa (ki ortasında şahane bir Zeki Müren sahne fotoğrafı vardır) bu baskıda tek kapağa dönüşmüş. Ses kalitesi (en azından benim elimdeki CD baskısına kıyasla) çok daha iyi ama kusursuz değil. Sanki ses seviyesi olmadı gerekenin biraz üstüne çekilmiş gibi. Kapak fotoğrafı ise maalesef epeyce kötü.
Şunu da söylemek lazım ki bu albümle başlayan Zeki Müren – Selami Şahin ortaklığı 1987 yılına kadar sürmüş ve Müren bu plaktan sonra Selami Şahin'in kurduğu Lider Plak'a transfer olup, o firma hesabına dört albüm doldurmuştu.
Yine de Zeki Müren diskografisinin bu önemli ve kıymetli plağına yıllar sonra kavuşmuş olmak sevindirici. Daha genç kuşak Müren'i ağırlıklı olarak '90 yılında yaptığı albümlerle biliyor çünkü. TRT arşivinden en çok o döneme ait görüntüleri yayınlanıyor, en çok o şarkıları dolaşıyor internette.
Oysa Zeki Müren'in artık çok yorgun ve hasta olduğu o dönem şarkıcılığında da gözle görülür bir düşüş vardır o yıllarda. Sözgelimi bu albümdeki şarkıcılığı ile kıyaslanmaz. Zeki Müren - Selami Şahin ortaklığının "light arabesk" tavrı, Metin Alkanlı'nın şahane düzenlemeleri de plağın yapıldığı dönemin bir yansıması olarak ayrıca dikkate değer.
KONUYLA İLGİLİ YAZILAR