" BERKANT'I "BERKANT" VASFİ UÇAROĞLU YAPMIŞTI." , "BERKANT BİR TURGUT DALAR'IN HİZMETİNİ NASIL UNUTABİLİRDİ?", "BİR EROL SIDAR DA EN AZINDAN VASFİ UÇAROĞLU KADAR FAYDALI OLMUŞTU BERKANT’A" gibi haberlerin yanında "BERKANT BUNDAN SONRA VEHBİ TURAN VE BOĞAZİÇİ ORKESTRASI İLE ÇALIŞACAK" haberleri de yer almaktaydı. Bu haberlerin hepsi gerçekleşir ve BERKANT en büyük hayali olan yek başına show yapma düşlerini gerçekleştirmeye başlar. Tabi ki haberlerde okuduğumuz gibi "VEHBİ TURAN VE BOĞAZİÇİ ORKESTRASI" ile. 60'lı yıllar , hatta 70'li yılların ortasına kadar bu orkestra haberleri her zaman basın haberlerinde yer almıştır. Her sanatçının bir orkestrası muhakkak vardı ama şimdi ki sanatçılarımızın yaptığı gibi oradan buradan toplama değildi. Orkestra tek başına bile şöhretti. Sanatçının adı kadar orkestranın da adı yazılırdı 45'lik kapaklarında ve gazino ilanlarında. Birçok orkestranın enstrümantal 45'likleri vardı ve bunlar oldukça çok satarlardı. Bunların içinde en ünlüsü şimdi ki KENAN VE OZAN DOĞULU Kardeşlerin babaları olan YURDAER DOĞULU'nun yaptığı 45'liklerdir.Herkesin arşivinde bir AJDA PEKKAN 45'liği nasıl varsa bir YURDAER DOĞULU 45'liği de muhakkak vardı. Ama ilk orkestra 45'liklerinin çok satması DURUL GENCE ile başlar.
Daha gerilere gidersek Türkiye'de ilk radyo orkestrasını 1951 yılında OĞUZ ZULİK kurar. Bu orkestrada FARUK AKEL ve ZEKAİ APAYDIN da vardı ki bu isimler daha sonraları kendi adlarına kurdukları orkestralar müzik dünyamızda yer alan önemli orkestralardan birileridir. Aslında daha eskilere gidince karşımıza tango orkestralarımız çıkmakta. Popüler müziğimize etki etmiş orkestralardan bahsettiğimin altını çizmek gerekir diye düşünüyorum. Bu bahsettiğim yıllara ait o kadar çok orkestra adı sayabilirim ki… Oysa günümüzde kaç tane ünlü orkestra adı sayabileceğinizi şöyle bir düşünün . Hiç sayamazsınız çünkü sanatçılarımız elektronik çağının etkileri ile orkestralarımızı yok ettiler. Neyse ki eski günleri ah dedirtecek "İSTANBUL GELİŞİM" orkestrası tekrar toparlanıp sahnelerde boy göstermeye başladı ya . İşte bir orkestra var diyebileceksiniz gençlik. Hatta son yıllarda Behzat Gerçeker yönetiminde 'ENBE ORKESTRASI' ile orkestra gerçeğini hatırladık diyebiliyoruz artık…
LOBERTO LORENO ORKESTRASINDA GEÇEN YILLAR
1969 Yılının en gözde orkestrası "VEHBİ TURAN VE BOĞAZİÇİ ORKESTRASI" idi. Günümüzde kaç kişi hatırlıyordur VEHBİ TURAN ismini. O yıllar o gazino senin bu gazino benim diye koşturan ve birçok solistin paylaşamadığı bir orkestrayı hatırlayamamanız çok doğal. 69-70 yılında yakaladıkları şöhreti çok sürdüremediler. 7 Mayıs 1969 da Tercüman Gazetesi VEHBİ TURAN'ı bir haberinde çok kısaca şöyle özetlemiş. "VEHBİ TURAN'ı tanırsınız …Uzun boylu ve oldukça yakışıklı , aynı zamanda mazbut ,müzik kültür de çok yüksek bir gençtir. Kendisinin kurduğu bir show orkestrası , en büyük lokallerin aradığı bir topluluk olarak tanınıyor. Ayrıca gazinolar VEHBİ TURAN'ı programlarına almak için çaba gösteriyorlar." SEVDA AYDAN , SERPİL ÖRÜMCER , SEVİNÇ PEKİN ÇİĞDEM AYTAÇ sinemadan sahneler geçen o yıllarda SELMA GÜNERİ , NİLÜFER KOÇYİĞİT ve ÜLKÜ ÖZEN hep bu orkestra ile çalıştılar. En büyük solisti de o yıllar ilerde büyük şöhret olacağı düşünülen RASİM ULUSMAN idi. RASİM ULUSMAN gerek sesi , gerek sahne hareketleri ,gerek zengin repertuarıyla orkestrayı iyi tamamladı ama gelecekte büyük şöhret olacağı umutları ile sunanları pek haklı çıkaramadı.
VEHBİ TURAN profesyonel müzik yaşantısına LOBERTO LORENO ORKESTRASI'nda başlar ve sekiz yıl bu orkestrada çalışır. Önceleri trompet , akordeon ve vibrafon çalan VEHBİ TURAN o yılların müzik anlayışında ki değişikliklere uyarak alto saks , bariton saks ve flüt çalmaya başlar.LOBERTO LORENO yıllarından sonra kendi adına orkestra kuran VEHBİ TURAN orkestrasına da "BOĞAZİÇİ ORKESTRASI" adını verir. İzmir ve Ankara gazinoları derken İstanbul'da Taksim Belediye Gazinosu'nda çalışmaya başlarlar. Orkestranın o zamanlar solistliğini SUNAY SUN yapmakta. Caddebostan gazinosu derken İLHAM GENÇER' in şöhretinden geçilmeyen o yıllarda KLÖB X' de İLHAM GENÇER' in alt kadrosunda çalışırlar. Artık İstanbul'un bütün ünlü gazinoları ve gece kulüplerinde programlar sıra ile gelir . Orkestranın solistliğine ise o yıllarda değişik ses rengi, kendine has mimik ve hareketleriyle dikkat çeken RASİM ULUSMAN getirilir (1968). Bir müddet sonra orkestraya bir süre eşlik edecek olan SERPİL ÖRÜMCER' de solist olarak katılır. Bu iki solistle İTÜ'den yapılan televizyon yayınlarında ilk defa bir TV konseri verirler.
MUTLULUK 'TAN , ROZİTA'YA
1969 yılı başlarında Çağlayan Plaktan VEHBİ TURAN' a plak teklifi gelir. İlk plaklarına o yıl listeleri alt üst eden MAVİ IŞIKLAR ' ın "İYİ DÜŞÜN TAŞIN" olarak seslendirdikleri "FOR YOUR INFORMATION" seçilir. Türkçe sözler "MUTLULUK" olarak yazılır. Plağın arka yüzüne yine o yıl çok tutulan bir parça seçilir. "İBİBİKLER-ASKERİN MEKTUBU". Plak fazla ilgi görmez çünkü "İYİ DÜŞÜN TAŞIN" zaten çok satmaktadır ve MAVİ IŞIKLAR ortalığı yıkmaktadır. Çok geçmeden ikinci plak hazırlanır. Solist ilk plakta olduğu gibi RASİM ULUSMAN' dır. Bu sefer "HELP YOUR SELF"e "BANA YARDIMCI OL" , "A MAN WITHOUT LOVE" a "AŞKSIZ VE YALNIZ ADAM" diye Türkçe sözler yazılır. Bu plak ilk plağa göre biraz daha başarılı olur. 1969 sonlarına doğru üçüncü plakları gelir . Plağın her iki yüzüne seçilen parçalar bir isimdi. "ROZİTA" ve "SELMA". "ROZİTA NAZ YAPMA BANA . AŞIĞIM BEN SANA " diyen RASİM ULUSMAN bu sefer ilgi görür ama bu çok yeterli değildir büyük satışlara. Bu ilgi daha çok gazino sahnelerine yansır ve orkestra işten işe koşar. Çakıl gazinosuna başlayacak olan SEVDA AYDAN (Hani meşhur Kaynanalar' da ki TİJEN) operalardan sahnelere pop söylemeye geçmiştir. Hemen hemen hiç provasız ilk gece eşlik eder VEHBİ TURAN ve BOĞAZİÇİ ORKESTRASI. Üçüncü şarkısında orkestrayı beğenmeyip sahneyi terk eden SEVDA AYDAN sayesinde basına uzun uzun konu olurlar. Bu da gazinonun reklamı olur ve Çakıl Gazinosu iyi iş yapar. Çakıl Gazinosunun sahibi BEHZAT ŞENYILDIZ çok memnun yapılan işten. Assolistleri ise rahmetli SEVİM TUNA. O yılların Lolitası NİLÜFER KOÇYİĞİT sahneye çıkmaya başlar. Gazetelere boy boy ilan verilir. "NİLÜFER KOÇYİĞİT'İ İFTİHARLA SUNAR – VEHBİ TURAN SHOW ORKESTRASI EŞLİĞİNDE". Arkasından SELMA GÜNERİ' i çıkacaktır sahnelere. Assolist yine SEVİM TUNA orkestra yine VEHBİ TURAN. Bir sürü solist gelip geçer ama en çok gürültü koparan BERKANT ile olan çalışmaları olur. 1970 yılında başlayan çalışma pek uzun ömürlü olmasa da orkestra en azından BERKANT sayesinde basında sık sık yer almaktaydı. BERKANT ile birlikte Hollanda TV' nunda "Her ülkeden sevilen sanatçılar" programında yer alırlar. Tabi ki "SAMANYOLU" nu bu sefer BOĞAZİÇİ ORKESTRASI çalmaktaydı. 1969 "ALTIN KUPA" AMATÖRLER ŞANTÖZLER MÜSABAKASI TÜKEL ORGANİZASYON Mart-1969 da Türkiye amatörler arası şantözler müsabakası adıaltında bir yarışma açar. Yarışma orkestrası VEHBİ TURAN olur ve amatör solistlere eşlik eder. Bir ünlüler topluluğundan oluşan jüri vardır karşılarında. EROL BÜYÜKBURÇ, SELÇUK-RANA ALAGÖZ, AJDA PEKKAN, MUAMMER YEŞİL, DOĞAN ŞENER , YENER SÜSOY , DURUL GENCE , YURDAER DOĞULU, KAMURAN AKKOR, ŞERİF YÜZBAŞIOĞLU, GÖNÜL YAZAR, GÖNÜL TURGUT, AY-FERİ, SELÇUK URAL, CEM KARACA, ERKİN KORAY, ERTAN ANAPA, ÖZDEMİR ERDOĞAN ve FECRİ EBCİOĞLU' n dan oluşan bir jüri. 20 finalist arasından ilk 9 açıklanır.
Bunların arasında daha sonra olacak birkaç ünlü çıkar . TÜLİN DARDAĞAN ; birkaç 45'lik yapar ama müzik dünyasında ama başarılı olamaz. ÜLKÜ ÖZEN ; önce sahneler derken sinemaya geçer ve orada daha başarılı olur hatta birçok filmde başrol oynar. NUR AZAK ; sahneler derken ancak 70'li yılların ortasında şöhreti yakalar. İBRAHİM TATLISES "AYAĞINDA KUNDURA" ile halk müziği listelerinde birinci iken aynı şarkıya yaptığı pop düzenleme ile de NUR AZAK uzun süre listelerde bir numara olur. PAKİZE SUDA ; İzmirli genç kız sahnelerde ve sinemada adından bu yarışma sonucunda uzun süre bahsettirir. SEZEN AKSU imzalı 45'liği ile de 70'li yılların sonunda kendinden oldukça bahsettirir. Geçtiğimiz yıllarda HÜRRİYET gazetesinde ki yazılarını keyifle okumayanınız yoktur sanırım. NUR KILIÇ ; İlk zamanlar gerçek soyadıyla çıkmaya başladı sahnelere , daha sonra NUR BELDA adıyla ilk plağını doldurdu. 1980 yılında ise SULTAN-I YEGAH ile şöhreti yakaladı ama NUR YOLDAŞ olarak. Bu amatör şantözlerin tek ortak yanı onlara ilk eşlik eden VEHBİ TURAN'ın olmasıydı. O yıllardan sonra ne oldu bilmiyorum ama VEHBİ TURAN ismini fazla duyamaz olmuştuk. Yıllar önce vefat ettiğini duydum ama ne bir iz ne bir haber gördüm. Ama hala pikabımda "ROZİTA" arada bir döner ve "ROZİTA NAZ YAPMA BANA . AŞIĞIM BEN SANA " der RASİM ULUSMAN