Perşembe, Haziran 06, 2019

Bir gün herkes 15 dakikalığına DJ olacak

Performanslar kapalı gişe geçiyor, yabancı isimler İstanbul’da çalmaktan büyük keyif alıyor. Gençler, idol olarak gördükleri DJ’ler gibi olmak için kursların kapısını çalıyor. DJ’lik çok gözde ama sadece en iyiler ayakta kalabiliyor.


DJ-prodüktörler son yıllarda hayatımızın bir parçası haline geldi. Performanslarını izlemeye gidiyor, çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Özellikle gençlerin yeni kahramanları onlar. Üstelik sadece dinlemek değil, onlar gibi olmak istiyorlar. DJ'lik kurslarına yönelik artan ilginin nedeni de bu.


Diğer yandan İstanbul da elektronik müziğin önemli adreslerinden biri olmayı sürdürüyor. Zorlu PSM Genel Müdürü, DJ Murat Abbas da bunu doğruluyor: "İstanbul, son senelerdeki tüm dezavantajlı koşullara rağmen elektronik müzik alanında önemli uğrak noktalarından birisi olmaya devam ediyor." Yabancı DJ'ler de burada çalmayı seviyor. Solomun'u getiren Isolate'in kurucularından DJ Murat Uncuoğlu, "Solomun, her defasında Türkiye'de çalmaktan çok keyif aldığını söylüyor. Bunun nedeni de seyircinin coşkusu" diyor.

DJ Mahmut Orhan gibi isimlerin menajerliğini yapan Çağlar Aydın ise gençlerin DJ'liğe olan ilgisinin artmasında Türkiye'den çıkan isimlerin dünyada da bilinir hale gelmesinin etkili olduğuna inanıyor. Peki bu yükseliş devam eder mi? İyi bir DJ nasıl oluyor?.. Sorularımızı sektörden isimlere yönelttik.

DJ OLMAK KOLAY SÜRDÜRMEK ZOR


Jeton Records kurucusu, DJ-prodüktör Ferhat Albayrak, DJ'lik eğitimi alanında demokratikleşmenin söz konusu olduğunu bunu da sağlıklı bulduğunu söylüyor: "20 sene önce DJ'liği öğrenebileceğiniz yer yoktu. Bu yüzden küçük bir zümre bu mesleği sahiplendi. Bugün bariyerler neredeyse sıfır. Bunun da dezavantajı gerçekten çok yetenekli olanların ayakta kalması. DJ olmak kolay ama DJ'liği sürdürmek zorlaştı."

Peki DJ'liği meslek olarak seçmek isteyen gençler nerede eğitim alabilir?


DJ Doğuş Çabakçor, 2014'ten beri Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde BAU Studios oluşumu adı altında ekibiyle eğitim veriyor. Çabakçor verdikleri eğitimin amacını şöyle açıklıyor: "DJ'liğe ilgi duyan herkesin kafasındaki soru işaretlerini giderip hem teorik hem de pratik olarak en iyi seviyelere gelmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Ayrıca eğitimi tamamlayan genç arkadaşlarımızı sektöre kazandırmaya gayret ediyoruz."


Zorlu PSM de yaklaşık bir ay içinde Jeton Records işbirliği ile DJ'lik ve elektronik müzik prodüksiyonu kurslarını başlatıyor. Murat Abbas kursla ilgili "Sınıflarımız sadece ikişer kişilik olacak. Bu sınıflarda yetişmiş öğrenciler parti ve festivallerimizde sahne alma imkanı yakalayacaklar" bilgisini verirken Ferhat Albayrak da kursta işin kültürüne de odaklanacaklarını belirtiyor.

DJ'ler Aytaç Kart, Mahmut Orhan ve Sezer Uysal'dan oluşan Sibourne oluşumu da bu işe gönül verenlere destek olmak için bir sosyal kulüp açmaya hazırlanıyor. Kulübün maddi çıkar olmadan ilerleyebilmesi için de akıllarında birçok fikir var. Bunlardan biri 2 Şubat'ta Zorlu PSM'de yapılacak etkinlik.

AYNI GECE ÜÇ PERFORMANS

İstanbul'da aynı gece üç ayrı kulüpte üç ayrı etkinliğin gerçekleştiği oluyor.

Zorlu PSM'de hemen her hafta sonu ana sahnede ve Studio sahnesinde önemli yabancı DJ'ler, yerli yetenekler sahne alıyor.


Daha önce Hypnos adıyla hizmet veren gece kulübü bir süredir Module olarak yola devam ediyor. Module'de yerli ve yabancı isimleri dinlemek mümkün. Seyrantepe Oto Sanayi Sitesi'nde ekim ayında açılan Mu İstanbul da adını kısa sürede duyurdu. Cuma ve cumartesi günleri açık olan kulübü işleten Bugece.co'nun kurucularından Berk Özmen, kulübün öne çıkan özelliklerini mimari olarak özel tasarlanmış akustik dans pisti ve iddialı ses sistemi olarak sıralıyor. Bu önemli, çünkü artık dinleyici gittiği mekanda iyi bir ses ve ışık sistemi olmasına da önem veriyor. Bu yıl 25. yılını kutlayan Roxy de artık kapılarını RX adı altında elektronik müzikseverlere açmış durumda.

AİLE HAYATI, ARKADAŞ YOK, UYKUSUZLUK BÜYÜK PROBLEM


Biraz da DJ'liğin karanlık yönünden bahsedelim. Albayrak, Solomun örneğinden hareket ederek çok da iç açıcı olmayan bir portre çiziyor: "Örneğin Solomun haftada dört kez çalıyor. Seyahatleri de hesaba katınca kendisine 12 saat bile kalmıyor. Aile yok, arkadaş yok. Sadece gece hayatı... DJ'lik yapmak isteyen genç, hayal ettiğinin bu hayat mı olduğuna karar vermeli. Kazanacaklarınızı değil, asıl fedakarlık yapacaklarınızı düşünmeniz lazım."

Dj Sezer Uysal da "Aile, arkadaş ve sevgili gibi ilişkileriniz zaman problemi yüzünden sarsılabilir" uyarısında bulunup devam ediyor: "Müzik yaparken temiz bir zihne ve geniş bir zamana ihtiyaç var. Aklınızda olan herhangi bir soru işareti yaptığınız müziğe de büyük ölçüde yansıyor. O yüzden aradaki dengeyi iyi kurmalısınız. Bunun dışında uyku problemi önemli. Sürekli uçak seyahati yaptığınız için, vücudunuz çok yoruluyor. Bunun da dengesini spor yaparak sağlayabilirsiniz. Ben şahsen son yedi senedir böyle yaşıyorum."

SONUNDA SETİN BAŞINA GEÇTİM


Gaye Tığlıoğlu şu sıralar pilates eğitmenliği yapan bir balerin. Konservatuvar mezunu. Eskiden beri sanatla iç içeymiş. Elektronik müziğe ilgisinin yıllar öncesine dayandığını anlatıyor. "2019 diye bir kulüp vardı, oraya giderdik" diyor. Bir süredir Blackbird DJ Academy'de Ali Murat Karakuş'tan DJ'lik eğitimi alıyor: "Kabine girmek, setin başına geçmek nasıl bir duygu hep merak etmiştim." Eğitim sonrasında bu işi profesyonel olarak yapıp yapmayacağına henüz karar vermemiş ama kurs sonrası hazırlayacağı setiyle bir kulüpte çalacağını anlatıyor.

KALICI BİR İSİM OLMANIN KODLARI


ÇAĞLAR AYDIN: DJ'i marka gibi görmekte fayda var. Ürettiği parça yenilikçi ve diğerlerinden farklı olduğu sürece başarıya ulaşıyor. Sahne aurası da önemli: Duruşu, bakışı, gülüşü ve vücut dili...

DJ SEZER UYSAL: Azim, çok çalışmak ve çok istemek. Her işte olduğu gibi DJ'likte de önünüzde birçok engel olacak. Bunların başında da kimsenin size destek olmaması gelecek. O yüzden ilk destek aileden başlamalı.


MURAT UNCUOĞLU: Günümüzde dengeler değişti. Öncelikle iyi müzik üretip dikkat çekmelisiniz. Tekrara düşmemelisiniz. Tecrübe de önemli. Dolu mekanda da çalacaksınız, boş mekanda da... Büyük kulüpte, küçük kulüpte, festivalde erken saatte... Bunların yaşanması lazım.

MURAT ABBAS: Her şeyden önce sıkı bir müzik takipçisi olunmalı. Olabildiğince farklı janrlardaki müzikler takip edilmeli. En temel teknik bilgiler işin ehil isimlerinden öğrenilmeli ve dünyanının her yerinde olduğu üzere burada da sağlam bir çevre edinilmeli.

HAKİM TÜR TECHNO

Ferhat Albayrak, elektronik müzik konusunda çok güzel zamanların yaşandığı görüşünde "Ciddi ve bilinçli bir kitle var. DJ çok popüler bir isim bile olsa iyi çalmazsa dinleyici bir sonraki performansına gelmiyor. Müzik hep ön planda."


Murat Abbas ise "Günümüzde İstanbul'daki tek hakim tür techno" diyor. Beklenen isimlerin hep aynı olmasına dikkat çekiyor. "Farklı isimler, farklı türler keşfetmeye kapalı bir ortam var. Saatlerce, günlerce aynı isimler çalsalar, müzik neredeyse hiç değişmese mutsuz olmayacak ciddi bir dinleyici kitlesi mevcut. Sonar İstanbul'un programını yaparken olabildiğince farklı türlere ve keşfedilmesi gereken isimlere yer vermeye çalışarak bunu kırmaya çalışsak da kısa vadede başarılı olabileceğimizi düşünmüyorum maalesef."

Pazar, Haziran 02, 2019

Müzikte Önemli Olan Kalite mi Tıklanmak mı?

Ülkemizde müzik dinleme kültürü yok denecek kadar az olduğu için evinizde ya da odanızda çalan müziğin ses kalitesini de umursamıyorsunuz.


Kaan Çağlayangöl yazdı


Son 60 yıldır tüm dünyada müzik dinleme kültüründe ciddi değişiklikler oldu. Önce taş plaktan 45'lik ve 33'lük plaklara geçiş. Daha sonra kaset ve cd. En son olarak ise digital platformlar. Itunes, Spotify vs. Bu digital platformlar size uygulamalar sayesinde cep telefonunuzdan ya da bilgisayarınızdan müzik dinleme olanağı sağlıyor. Bu bir imkan mı yoksa tıklama tuzağı mı? Orası pek belli değil. Siz telefonunuzdan bir şarkı dinlerken önerilen başka bir şarkı ya da albüm karşınıza çıkıyor. Bunu da dinlemek ister misiniz? Bu defa kullanıcı o şarkıyı ya da albümü dinlemeye başlıyor.